KOZALAR
iÇİMDE iç içe isimsiz kozalar…
Eski bir yalnızdan öğrendiğim
(Kendime söyleyemediğim)
(Kendime söyleyemediğim)
o ”yalnız güz” herkese gelecekmiş
kendi sesimi tanımıyordum
çok sıkılıyordum
sen sesime düşüyordun
bir gündüzden bin gece geçti…
o ”yalnız yüz” geldi
(annem hep kederli…,(sanki erken gideceğini sezerdi)
bir gündüzden bin gece daha geçti
hala gelmedin…
bir kara şiir gibi aklımda yalnızsın
sen sesime düşsen, ben çok sıkılsam
sesimi tanımasam…
yeniden eskiye düşsek, bilmiyorsun
yalnızların aynasında
yalnızdan daha yalnız bir yüz taşıyorum…
yalnızların aynasında
yalnızdan daha yalnız bir yüz taşıyorum…
Eski bir yalnızdan öğrendiğim
Kendime söylemediğim
aklımda bir kara şiir gibi yalnızsın…
sen sesime düşsen, ben çok sıkılsam
sesimi tanıyamasam…
sesimi tanıyamasam…
eski yalnızların ‘ah’ ları
yeni yalnızların ‘ah’ ları
hiç benzemezlermiş
hiç benzemezlermiş
eski resimlerde bir yalnız gördüm
rengin özesmi
